Kendini Paris'in güzelliğine ve kültürüne kaptıran Irene, ufukta toplanan fırtına bulutlarının farkında bile değildir. Hayatının dramatik ve geri dönüşü olmayan bir dönüş yapmak üzere olduğuna dair hiçbir fikri yok. Artan gerilime ve etrafını saran uğursuz tehlike belirtilerine rağmen, Irene hayattan sonuna kadar zevk almaya kararlıdır. Korku ya da belirsizliğin moralini bozmasına izin vermiyor ve şiddetli ve sarsılmaz bir kararlılıkla hayallerine sarılıyor. Ancak olaylar kontrolden çıkarken ve tarihin karanlık güçleri onu yutmakla tehdit ederken, Irene zamanının daraldığını fark eder. Her geçen gün dünya daha tehlikeli ve öngörülemez bir yer haline geliyor.